• 29 Mart 2024 / Cuma 13:22

Kurumsal Dönüşüm

2000 yılında Fortune 500 sıralamasının en üzerinde yeralan şirketlerin %40’ı, 2010 yılına geldiğimizde oradaki yerlerini kaybetmişlerdir (Brian Solis’ Future of Business).

Yukarıdaki çarpıcı iş saptamasının ortak kök nedeni, kaybeden ilgili firmaların kurumsal dönüşüm sürecini başarı ile yönetememeleridir.

Aynı zamanda kurumsal dönüşüm aşamaları sonunda; ataleti artan, esnekliği azalan, bürokrasisi yükselen ve daha bilinir / güncel tabiri ile çevikliklerini kaybeden şirketler de kaybedenler kulübüne dahil olmuşlardır.

 Kurumsal dönüşüm doğru uygulandığında şirketlerin stratejik hedefleri için etkili bir silah olabilir iken, yanlış tatbikatlar ise işleyen düzeni bozabilmektedir.

Kurumsal dönüşüm kavramının ilk kelimesi olan ‘kurumsal’’ın ingilizce karşılığı ‘enterprise’dır. Türkçemize ‘kurumsal’ olarak çevrilen ‘enterprise’ kelimesi ile ilintili aşağıdaki kavramlar aslında kurumsal dönüşüm felsefesinin temel taşlarını oluşturur:

  • Çok uluslu (farklı dillerde ve ülkelerde ticari faaliyetler),
  • Çok lokasyonlu (üretim tesisi ve depolu),
  • Çoklu iş süreçli (entegre fonksiyonlu).

Yukarıdaki üç (3) temel kavram doğrultusunda ilerleyen veya sahip olan firmaların yönetim kurullarının gündem maddeleri arasında, kurumsal dönüşüm ile ilgili çalışmalar muhtemelen halihazırda yeralmaktadır. Son on (10) yıl içinde teknolojide yaşanan baş döndürücü gelişmeler kurumsal dönüşüm kavramını da etkilemiştir.

CEO’ların %81’inin, teknolojik gelişmelerin önümüzdeki 5 yılın en önemli trendi olacağını düşünüyor (PWC 17. Annual Global CEO Survey) olması, kurumsal dönüşümün temel taşları arasında ‘teknoloji’nin de olduğunu bize göstermektedir. Kurumsal dönüşüm kavramına teknoloji ile katılan bir diğer gerçek ise ‘mobilite’dir. Bir mobil cihaz kullanıcısının, akıllı telefonuna günde ortalama 150 kez bakması (Mary Meeker’s Internet Trends, 2014) artık iş dünyasının mobil ortama taşındığının / taşınmak zorunda olduğunun en güzel kanıtıdır.

Sözlü veya yazılı olsun, iş süreçlerimizdeki çeşitli onay süreçleri, mobilitenin sağladığı imkan sayesinde pratik ve kolay olarak yapılabilmektedir. 10.000 USD’nin üzerinde olan bir satınalma’nın, yıllık izin talebi’nin veya seyahat harcama bildirimi’nin, ilgilileri tarafından onaylanıp / onaylanmaması, anlık olarak ERP’ye entegre mobil cihazlar ile kolaylıkla gerçekleşmektedir.

Kurumsal dönüşüm, ‘Patronlar’ın ellerinden iş süreçlerine olan hakimiyetlerini almamakta, bilakiz artırmakta; hisler ile olan yönetim tarzını ise, ölçülmüş değerlere taşınmaktadır. Üst Yöneticiler’in hep karlı olarak bildiği müşteriler veya satılan ürünler gerçekte öyle olmayabilir. Kar ettiğimizi sandığımız müşterilerden elde edilen cirolar içinden; teslimat nakliye bedelleri, satış faturalarımıza karşılık olan ödeme vade valörleri veya yüklemesi yapılan ürünlerin maliyetleri gibi değerler çıktığında aslında zarar ettiğimizi de görebiliriz.

Diğer bir bakış açısı ile kurumsal dönüşüm, personele bağlı iş süreçlerinin sisteme yani ERP’ye taşınması anlamına gelir. Böylelikle her satış müdürünün kendine has olarak oluşturup kullandığı, diğerleri tarafından kabul görmeyen MS Excel dosyaları yerine, kurumsal hafızamızı oluşturan, temelinde bir veri tabanı bulunan sistem ekranları geçer.

Kurumsal dönüşümün genel bir reçetesi bulunmamakta, şirketten şirkete değişmektedir. Bir şirket’de başarı ile uygulanan kurumsal dönüşüm araçlarından olan ERP sistemi, diğer bir şirkette ise ciddi kayıplara sebep olabilmektedir. Dünyanın en çok kazanan şirketlerinde uygulanan kurumsal dönüşüm stratejilerinin olduğu gibi taklit edilerek devreye alınması nadiren başarı getirmiştir.

Şirketimizin kurumsal dönüşüme ihtiyacı var mı? Var ise kurumsal dönüşüm stratejimiz ne olmalı? Sorularına verilecek cevaplar hayati öneme sahip olabilmektedir.





1041 kez görüntülendi. 06.17.2019  tarihinde eklendi.
Yukarı Dön