Low-Code / No-Code yaklaşımları, yalnızca yazılım geliştirmeyi hızlandıran araçlar değil, aynı zamanda iş birimlerinin inovasyon sürecine katılımını artıran bir kültürel dönüşüm aracı. Başarı Mühendislik, ThingsBoard platformu üzerinden bu dönüşümü enerji ve endüstri sektörlerinde hızla hayata geçiriyor.
Dijital dönüşümün merkezinde artık yalnızca yazılımcılar değil, sahadaki mühendisler ve operasyon ekipleri de yer alıyor. Bu dönüşümde “Low-Code / No-Code” yaklaşımları, teknik uzmanlık gereksinimini azaltarak inovasyonun hızını artıran yeni bir paradigma olarak öne çıkıyor. Enerji ve Endüstri 4.0 alanlarında ThingsBoard markasının Türkiye distribütörlüğünü üstlenen Başarı Mühendislik’ten İş Geliştirme Yöneticisi Talha Çamlıca, bu yaklaşımın sektöre etkilerini ve geleceğini anlattı.
Biz Başarı Mühendislik olarak ThingsBoard markasının Türkiye distribütörüyüz. Lisans satış, satış sonrası destek, eğitim gibi süreçlerin tamamında ThingsBoard barındıran her konuya dahil olabiliyoruz. Bu bağlamda Low-Code ve No-Code’u yalnızca teknik bir kolaylaştırıcı olarak değil, aynı zamanda iş birimlerinin inovasyona katılımını hızlandıran bir kültürel dönüşüm aracı olarak görüyoruz.
“Kod yazmadan dashboard kurmak, alarmlar tanımlamak veya veri akışlarını şekillendirmek, mühendislerin ve operasyon ekiplerinin sürece doğrudan katkı vermesini sağlıyor.”
Enerji ve endüstri alanında bu yaklaşım, sahadan gelen verilerin hızla işlenmesi, görselleştirilmesi ve karar mekanizmalarına entegre edilmesi için kritik bir rol oynuyor. Bu da dijital dönüşümün hızını ciddi ölçüde artırıyor.
ThingsBoard, doğası gereği Low-Code/No-Code özellikler barındırıyor. Sürükle-bırak dashboard tasarımı, “rule chain” mantığıyla kod yazmadan iş akışı oluşturma, hazır widget’lar ve cihaz entegrasyonları bunlardan sadece birkaçı. Biz bu özellikleri daha ileriye taşıyarak sektöre özel modüller geliştiriyoruz.
Enerji tüketim takibi, üretim verimliliği (OEE) ve çevresel izleme gibi alanlarda hazır modüller sunuyoruz. Böylece müşteriler hem bu modülleri doğrudan kullanabiliyor hem de kendi ihtiyaçlarına göre kolayca özelleştirme yapabiliyor. Üstelik ThingsBoard dilenirse Low-Code dışına da çıkabiliyor; yani iş büyüyüp karmaşıklaştıkça, ThingsBoard da aynı oranda olgunlaşabiliyor.
Low-Code/No-Code çözümleri, hızlı prototipleme ve operasyonel kolaylık açısından mükemmel avantajlar sunuyor. Ancak çok karmaşık entegrasyonlarda, yüksek performans gerektiren algoritmalarda veya siber güvenlik katmanlarında sınırlamalar olabiliyor. Biz bu noktada ThingsBoard’un açık kaynak yapısının avantajını kullanıyoruz.
“Temel fonksiyonlar No-Code, ileri seviye entegrasyonlar gerektiğinde ise klasik yazılım yaklaşımıyla hibrit bir model tercih ediyoruz.”
Kritik noktalarda özel kodlama, API entegrasyonları veya edge computing çözümleriyle bu sınırları aşıyoruz.
Enerji sistemleri regülasyon açısından en hassas alanlardan biri. Bu nedenle Low-Code/No-Code’u, güvenlik açısından düşük riskli katmanlarda, örneğin kullanıcı arayüzü ve iş akışı tasarımlarında kullanıyoruz. Kritik veri iletişimi, şifreleme ve kimlik doğrulama gibi alanlarda ise ThingsBoard’un TLS, OAuth2 ve RBAC (Role-Based Access Control) gibi güvenlik özelliklerini aktif hale getiriyoruz.
Ayrıca sistemlerimizi sektörel standartlarla uyumlu şekilde yapılandırıyoruz. Böylece “görsel kolaylık” ile “altyapı güvenliği” arasındaki dengeyi başarıyla kurabiliyoruz.
Low-Code/No-Code yaklaşımını özellikle üç durumda tercih ediyoruz:
Proje başlangıcında müşteriye kısa sürede demo sunmak için hızlı MVP ve POC geliştirme, teknik olmayan ekiplerin de sürece dahil olabilmesi için kurum içi özelleştirme, ve kod yazmadan veri görselleştirme ile raporlama.
Buna karşılık, ileri düzey entegrasyon, özel analitik algoritmalar ve güvenlik katmanları söz konusu olduğunda geleneksel yazılımı devreye alıyoruz. Böylece hız ve esnekliği, güvenlik ve derinlik ile harmanlayan dengeli bir mimari oluşturuyoruz.
Low-Code/No-Code sayesinde projelerimizin ilk kurulum süreleri %40’a kadar kısaldı. Ayrıca bakım süreçlerinde teknik ekibe bağımlılık azaldığı için müşteriler kendi dashboard veya rapor değişikliklerini yapabiliyor. Bu, operasyonel maliyetleri düşürürken destek taleplerini de azaltıyor.
“Artık IT ekibi darboğazı yaşamadan ölçeklenebilir çözümler sunabiliyoruz.”
ThingsBoard bu noktada oldukça başarılı bir platform.
Müşterilerimize iki farklı yaklaşım sunuyoruz. Küçük değişiklikler için self-service yöntemiyle ThingsBoard’un Low-Code/No-Code özelliklerini kullanmalarını sağlıyoruz. Daha kritik değişikliklerde ise governed customization yaklaşımıyla, sistem bütünlüğünü ve güvenliği koruyarak birlikte ilerliyoruz.
Ayrıca düzenli eğitim programlarıyla müşterilerimizin belli bir seviyede teknik bağımsızlık kazanmalarına destek oluyoruz.
Yakın gelecekte Low-Code/No-Code teknolojilerinde üç ana trendin öne çıkmasını bekliyoruz.
Birincisi, yapay zekâ entegrasyonu: Özellikle kestirimci bakım ve anomali tespiti gibi alanlarda No-Code AI modüllerinin yaygınlaşacağını düşünüyoruz.
İkincisi, açık platform yaklaşımı: Kapalı sistemlerden ziyade, API-first ve entegrasyona açık platformlar daha çok tercih edilecek.
Üçüncüsü, edge tarafında Low-Code: Artık gateway’ler üzerinde bile sürükle-bırak mantığıyla veri işleme mümkün olacak.
Bu gelişmeler, karmaşık IoT projelerini çok daha uygulanabilir hale getirecek.
Bu teknolojileri kullanmayı düşünen şirketlere üç temel tavsiyemiz var:
Öncelikle hibrit düşünün; Low-Code/No-Code’un hız avantajını kullanın ama kritik entegrasyonları geleneksel yazılımla destekleyin.
İkincisi, eğitim ve kültür konusuna yatırım yapın. Ekiplerinizi sadece kullanıcı değil, katkı sağlayıcı olacak şekilde yetiştirin. ThingsBoard Türkiye adında kurulan topluluk (community) bu konuda ciddi destek sağlıyor.
Son olarak, güvenliği unutmayın. Kullanım kolaylığının arkasında güçlü bir güvenlik çerçevesi kurgulamak, sürdürülebilir başarı için şart.
"Low-Code/No-Code yaklaşımını benimseyen şirketler, dijital dönüşüm hızını artırırken toplam sahip olma maliyetini de ciddi ölçüde düşürüyor.”
Biz de Başarı Mühendislik olarak, bu yolculukta şirketlere ve profesyonellere her zaman destek olmaya hazırız.
?>