• 15 Ekim 2025 / Çarşamba 17:33

Rekabetin Yeni Dinamiği: Sanayide Teknolojik Dönüşüm

TEPAV ve TÜSİAD iş birliğiyle hazırlanan “Rekabetin Yeni Dinamiği: Sanayide Teknolojik Dönüşüm” başlıklı rapor mart ayında yayımlandı. Rapor, Türk sanayisinin yüksek teknolojiye dayalı üretim kapasitesini artırması ve küresel değer zincirlerindeki konumunu güçlendirmesi için atılması gereken adımları kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

Yüksek Teknolojili Üretim İçin Bütüncül Bir Dönüşüm Gerekli

Raporda, Türkiye’nin katma değeri yüksek ihracata ulaşabilmesi için sadece sektör bazlı değil; kamu, özel sektör ve akademiyi içine alan bütüncül bir sanayi dönüşümüne ihtiyaç duyduğu vurgulanıyor. Bu dönüşümün başarısı ise güçlü bir sinerjiye, yüksek koordinasyona ve teknoloji odaklı politika setlerine bağlı.

Türkiye’nin Küresel Değer Zincirindeki Yeri Değişiyor

TEPAV Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak’ın analizlerine göre, Türkiye son 30 yılda Avrupa Birliği’nin değer zincirine entegre olmuş durumda. Ancak bu entegrasyonun, Çin’in ABD’nin değer zincirine katıldığı modelden farklı olduğu ve Türkiye’nin daha sınırlı hareket alanına sahip olduğu belirtiliyor. Sak, Almanya ve Türkiye gibi geleneksel sanayi ülkelerinin dönüşüm sürecinde benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu, buna karşılık Güney Kore ve Vietnam gibi ülkelerin farklı yaklaşımlarla küresel rekabette avantaj sağladığını ifade ediyor.

İnsan Kaynağı Güçlü, Ancak Koordinasyon Şart

Raporda, Türkiye’nin beşeri sermaye açısından önemli bir potansiyele sahip olduğu, ancak bu kaynağın etkili kullanılabilmesi için kurumlar arası koordinasyonun artırılması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle iklim değişikliğiyle mücadele, ekonomik dönüşüm ve teknoloji yatırımları arasındaki dengenin iyi kurulması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Yeni Teknolojilere Odaklı Sanayi Politikaları Öne Çıkıyor

TEPAV İnovasyon Çalışmaları Program Direktörü Selin Arslanhan’ın katkısıyla hazırlanan rapor, teknolojik rekabetin daha karmaşık hale geldiğine işaret ediyor. Jeoekonomik ayrışma, iklim politikaları ve artan belirsizlikler içinde AB’nin yeniden sanayi politikalarına dönüş yaptığı; Türkiye’nin ise bu gelişmelere rağmen yüksek teknolojili ihracat payını artırmakta zorlandığı ifade ediliyor.

Arslanhan, Türkiye’nin bu açığı kapatabilmesi için teknoloji odaklı hızlandırıcı adımlar, işlevsel bir inovasyon ekosistemi ve akıllı uzmanlaşma temelli bölgesel sanayi politikaları geliştirmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, Türkiye-AB iş birliğinin teknoloji temelli yaklaşımlarla yeniden şekillendirilmesi gerektiği belirtiliyor.

İlgili Linkler:

Rekabetin Yeni Dinamiği: Sanayide Teknolojik Dönüşüm Raporu



229 kez görüntülendi. 19.05.2025  tarihinde eklendi.
Yukarı Dön