KPMG’nin yayınladığı “Pulse of Fintech H1’24” raporu, küresel fintech sektörünün 2024’ün ilk yarısındaki performansını değerlendiriyor. Yüksek faiz oranları ve jeopolitik belirsizliklerin gölgesinde geçen bu dönemde, fintech yatırımlarının son yılların en düşük seviyelerine gerilediği vurgulanıyor. Yatırımcıların ihtiyatlı tutumunun yanı sıra büyük satın alımlarda azalma görülürken, sektörün öne çıkan alanları ve gelecekteki olası trendler de şekillenmeye başladı.
2024’ün ilk yarısında küresel fintech yatırımları, makroekonomik zorlukların etkisiyle 51,9 milyar dolara geriledi ve son yılların en düşük seviyelerini gördü. Bölgesel bazda yatırım hacimleri ciddi kayıplar yaşadı. Örneğin, Amerika kıtasındaki toplam yatırım hacmi 36 milyar dolara inerken, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesinde 11,4 milyar dolara, Asya-Pasifik (ASPAC) bölgesinde ise 3,7 milyar dolara düştü.
Ödeme sektörü, bu dönemde en yüksek yatırımı çekerek toplamda 21,4 milyar dolarlık bir hacim yarattı. Kullanıma yönelik ödeme çözümlerine olan ilgi bu alanda büyümeyi tetiklerken, özellikle ödeme sigortası, kısa vadeli kredi ve sigorta talepleri gibi yenilikçi alt alanlar dikkat çekti. Aynı zamanda, yapay zeka (AI) yatırımları da ilgi odağı oldu; ABD merkezli AI destekli platformlar ve veri çözümleri gibi alanlara yüksek fon akışı gerçekleşti. Özellikle sigorta ve tazminat odaklı platformlar bu dönemde ilgi çeken alanlar arasında yer aldı.
Öte yandan, yüksek sermaye maliyetleri ve faiz oranlarındaki yavaş düşüş, büyük çaplı birleşme ve satın alma (M&A) işlemlerini sınırladı. Yatırımcılar, yeni satın almalar yerine mevcut varlıklarını güçlendirmeye odaklanarak ihtiyatlı bir strateji izlediler. Rapor, 2024›ün ikinci yarısında ise merkez bankası dijital para birimleri (CBDC), regüle edilmiş stablecoin’ler ve davranışsal yapay zeka çözümlerinin dikkat çekici alanlar olacağını öngörüyor.
Fintech sektörü, 2024’ün ikinci yarısında Afrika ve Güneydoğu Asya gibi geleneksel olmayan pazarlara yönelirken, çevresel sürdürülebilirlik alanındaki fintech çözümlerinin de (örneğin karbon ölçüm ve izleme) önem kazanmaya devam etmesi bekleniyor. KPMG’nin raporu, yatırımcıların büyük çaplı işlemler yerine mevcut varlıklarını koruma eğiliminde olduğunu ve faiz oranlarındaki düşüş yaşanana kadar bu trendin devam edeceğini öngörüyor.
2024 yılının ilk yarısında Türkiye’nin de içinde olduğu EMEA bölgesindeki fintech yatırımları, önceki altı aydaki 19,1 milyar dolardan 11,4 milyar dolara düşerek önemli bir azalma gösterdi. Bu düşüş, devam eden jeopolitik belirsizlikler ve yüksek faiz oranlarının büyük anlaşmalara olan ilgiyi azaltmasından kaynaklandı. Bölgedeki en büyük yatırım payı, 7,3 milyar dolarla Birleşik Krallık tarafından çekildi; burada Leonard Green’in IRIS Software Group’u 4 milyar dolara alması, Abound’un 999 milyon dolarlık yatırım turu ve Monzo’nun 621 milyon dolarlık fonlaması dikkat çekti. Birleşik Krallık dışındaki en büyük anlaşmalar arasında Banco BPM Gruppo’nun 652 milyon dolara satın alınması ve Pagero’nun Thomson Reuters tarafından satın alınması yer aldı.
EMEA bölgesinde VC yatırımında ise bazı dayanıklılık işaretleri gözlemlendi ve bu dönemde toplam 5,4 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Regülasyonlar, özellikle AB’de önemli bir odak noktası olmaya devam etti; Mart 2024’te kabul edilen AI Yasası ve Haziran 2024’te yürürlüğe girecek olan Kripto Varlıklar Pazarları (MiCA) düzenlemesi, bölgedeki düzenleyici güvenin artmasına katkı sağlayabilir. Ayrıca, B2B odaklı fintechler yatırımcılar tarafından ilgiyle karşılanırken, Birleşik Krallık merkezli olgun fintechler de uluslararası büyüme hedefleyerek farklı stratejiler izlemeye başladılar.
Fintech yatırımlarına sektörel bazda bakacak olursak, 2024 yılının ilk yarısında ödeme alanındaki küresel yatırımlar, GTCR’nin Worldpay’in çoğunluk hissesini 12,5 milyar dolara ve Advent International’ın Nuvei’yi 6,3 milyar dolara satın almasıyla toplamda 21,4 milyar dolara ulaşmıştır. Bu iki büyük anlaşmanın dışında, ödeme sektörü genel olarak durgun kalmış ve işlem hacmi zayıf kalmıştır. Konsolidasyon ve küresel genişleme, bu alandaki önemli odak noktaları olarak öne çıkarken, İspanyol Amadeus’un Voxel’i 127 milyon dolara ve Kanada merkezli Vencora’nın Crealogix’i 96,6 milyon dolara satın alması bu eğilimi desteklemiştir.
Yapay zeka, özellikle dolandırıcılık önleme çözümleri için yatırımcıların ilgi odağı haline gelmiştir. Mastercard, kart dolandırıcılığını tespit etmek için yapay zeka kullanacağını duyururken, Swift de sınır ötesi ödemelerde dolandırıcılığı önlemek amacıyla bir yapay zeka pilot programı başlatmıştır. Ayrıca, bölgesel farklılıklar gösteren ödeme sektörü, Afrika ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerde dijitalleşmeye odaklanırken, diğer bölgelerde anlık ödemeler, gömülü ödemeler ve veri analitiği çözümleri ön plana çıkmaktadır. Bank of China’nın cep telefonları üzerinden dijital para kabulüne yönelik başlattığı pilot uygulama, dijital para ödemelerine olan ilginin artığını göstermektedir.
2024’ün ilk yarısında insurtech (sigorta teknolojisi) yatırımları son on yılın en düşük seviyesine indi ve sadece 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. ABD, dünya genelindeki işlemlerin çoğunu çekerken, önemli anlaşmalar arasında Travellers’ın siber sigorta şirketi Corvus’u 427 milyon dolara satın alması öne çıktı. Fon bulmanın zorlaşması, özellikle erken aşamadaki girişimleri etkilerken, birleşme ve satın alma faaliyetleri de durgundu. Yine de, gömülü sigorta ve siber sigorta gibi alanlar yatırımcı ilgisini çekmeye devam etti.
2024 yılının ilk yarısında, regtech sektörü toplamda 5.3 milyar dolarlık yatırım çekerek fintech alanında en cazip ikinci sektör haline gelmiştir. Özellikle UK merkezli IRIS Software Group’un Leonard Green tarafından 4 milyar dolara satın alınması dikkat çekici bir işlem olmuştur. Girişim sermayesi ve özel sermaye yatırımcıları, finansal hizmetler şirketlerinin karmaşık düzenleyici gerekliliklerle başa çıkma ihtiyacından dolayı regtech’e artan bir ilgi göstermektedir. Düzenleyici gereksinimlerin değişmesi, daha karmaşık raporlama süreçleri ve gelişen risk ortamı, şirketlerin otomatikleştirilmiş çözümlere yönelmesine sebep olmaktadır.
Regtech tanımı, ESG, siber güvenlik ve veri gizliliği gibi alanları da kapsayacak şekilde genişlemiş olmasına rağmen, yatırımcıların ana odağı dolandırıcılıkla mücadele, kara para aklamayı önleme ve müşteri kimlik yönetimi gibi çekirdek alanlarda kalmaya devam etmektedir. ESG odaklı çözümlere olan ilgi artmış olsa da, bu yatırımlar diğer alanlarla kıyaslandığında küçük kalmaktadır. Genel olarak, H1’24 itibarıyla regtech sektörü, sürdürülebilir büyüme fırsatları sunarak gelecekte de önemli bir rol oynamaya devam edecektir.
2024 yılının ilk yarısında, siber güvenlik alanında küresel yatırım 640 milyon dolar olarak kaydedilmiştir; bu, 2023 yılındaki 1.4 milyar dolara kıyasla belirgin bir düşüş göstermektedir. Ancak, siber güvenlik anlaşma sayısı (40), sektörde güçlü bir performans sergileyerek, tarihteki en yüksek ikinci yılın seviyesine ulaşma yolundadır. Bu dönemde en büyük anlaşma, TPG’nin tedarik zinciri risk istihbarat platformu Sayari’yi 235 milyon dolara satın almasıdır. Ayrıca, AI yatırım muhasebe platformu FundGuard ve hisse doğrulama pazarı EigenLayer, her biri 100 milyon dolarlık yatırım alarak dikkat çekmiştir.
H1’24 itibarıyla yapay zeka, siber güvenlik yatırımcıları için öncelikli bir alan olmaya devam etmiştir. Yatırımcılar, AI destekli risk istihbarat platformları ve tedarik zinciri güvenliği çözümleri gibi çeşitli uygulamalara yönelmektedir. Büyük siber güvenlik platformları ve teknoloji devleri, çözüm yelpazelerini genişleterek müşteri değer önerilerini artırmaya odaklanmaktadır. Bununla birlikte, düzenleyici değişiklikler, siber güvenlik alanında dikkat çekmekte; özellikle AB’deki Dijital Operasyonlar ve Dayanıklılık Yasası (DORA), bankalar ve finansal kurumların operasyonel ve BT güvenliğini artırmayı hedeflemektedir. Bu durum, siber güvenlik firmalarının, değişen düzenlemelere uyum sağlamalarına yardımcı olacak çözümler sunma çabalarını artırmasına yol açmaktadır.
2024 yılının ilk yarısında, wealthtech alanındaki yatırımlar oldukça sınırlı kalmış ve küresel ölçekte yalnızca marjinal düzeyde yatırım gerçekleştirilmiştir. ABD›deki girişim sermayesi piyasasında, yatırım yönetim şirketi Edward Jones’un 63.8 milyon dolar toplaması dikkat çekse de, diğer yatırımcılar büyük anlaşmalar yapmaktan kaçınmış veya iç yenilik faaliyetlerine odaklanmıştır. Ancak, bu dönemde yapay zeka (AI) ile ilgili fırsatlar ön plana çıkmış; yatırımcılar ve şirketler, AI’nın varlık yönetimini nasıl geliştirebileceği konusunda daha fazla bilgi edinmeye yönelmiştir. AI uygulamaları, genellikle arka ofis faaliyetlerini iyileştirmekle sınırlı kalmışken, veri analitiği desteği, robo danışmanlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve yatırım süreçlerinin otomatikleştirilmesi gibi alanlarda artan bir ilgi söz konusudur.
Kendine yönlendirilmiş varlık yönetimi, küresel ölçekte yatırımcıların dikkatini çekmiş ve bireysel yatırımcılara — dijital açıdan yetkin olanlardan daha az birikimi olanlara kadar — varlık yönetimi alanında daha aktif olmalarını sağlayacak platformlar ve araçlar sunulmuştur. Bu trend, özellikle Asya’da, kendine yönlendirilmiş yatırım platformlarının varlık yönetimini demokratikleştirme aracı olarak görülmesiyle daha da belirgin hale gelmiştir. Ayrıca, wealthtech ve healthtech arasında ilginç bir birleşim gözlemlenmekte; sigorta şirketleri, sağlık izleme uygulamaları aracılığıyla kullanıcılarına tasarruf, indirim ve diğer ödüller sunma mekanizmaları entegre etmektedir. Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) yatırımlarına olan ilgi de devam etmekte olup, yüksek net değerli bireyler ESG yatırımları yapma konusunda özellikle istekli olmaktadır.
2024 yılının ilk yarısında, kripto ve blockchain alanındaki global yatırımlar 3.2 milyar dolara ulaşarak 2023 yılına göre önemli bir stabilizasyon göstermiştir. Ancak, büyük ölçekli megadealler tarihi trendlere kıyasla hala uzak kalmıştır; yalnızca beş tane 100 milyon doların üzerinde anlaşma gerçekleşmiştir. Bu anlaşmalar arasında UK merkezli Revolut’un 139 milyon dolar toplaması dikkat çekmektedir. Yine de, deal hacmi oldukça iyi kalmış ve H1’24’te toplam 677 işlem gerçekleştirilmiştir. Bu, geçen yılki işlem sayısını belirgin bir şekilde aşma yolunda ilerlemektedir.
H1’24 itibarıyla, geleneksel finans (trad-fi) ve merkeziyetsiz finans (de-fi) arasındaki sınırlar giderek belirsizleşmektedir. ABD’de, geleneksel finansal araçlar tokenleştirilerek de-fi dünyasına entegre edilmiştir. EMEA ve ASPAC bölgeleri, dijital para birimlerinin geliştirilmesi ve gerçek dünya dijital varlık tokenizasyonuna daha fazla odaklanmıştır. Özellikle, Hong Kong Para Otoritesi e-HKD pilot projesinin bir sonraki aşamasını başlatırken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) dijital euro üzerine çalışmalarını sürdürmüştür. Ayrıca, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından onaylanan Bitcoin ETF’leri, kurumsal yatırımcıların kripto alanına önemli miktarda para akışına neden olmuştur.
?>